Kelimelerin sorumluluğu

Hasan

New member
Tarihimizin kritik anlarında, dünyanın gözleri ulusların ve toplumların geleceğini şekillendiren olaylara odaklanmışken, iletişimcilerin rolü kritik hale geliyor ve gazetecilik anlayış oluşturma veya ayrılık tohumları ekme yeteneğine sahiptir onarılamaz.


Bu nedenle bugün sesimi yükselterek medyada çalışan herkesi sahip olduğumuz en kutsal şeye sahip çıkmaya çağırmak istiyorum: kelime.


kelimeler Tarafsız değiller. Kıyıları yakınlaştıran köprüler ya da önyargıları pekiştiren duvarlar olabilirler. Gerçeği aydınlatabilir veya nefreti sürdürebilirler. Ne söylediğimiz ve nasıl söylediğimiz önemli Orta Doğu'daki mevcut çatışmada ve antisemitizmin muazzam büyümesiyle birlikte, sözcüklerde kusursuz olmak çok önemli. Bir yanda çocuklar ve yaşlılar da dahil olmak üzere kaçırılan siviller, diğer yanda suçları kanıtlanmış mahkumlar varken “rehine değişiminden” bahsetmek aynı şey değil.


Bu aynı değil İsrail gibi demokratik bir ülkenin sağladığı verileri Hamas gibi bir terör örgütünün verileriyle eşleştirmek.


Bu aynı değil gerçekte vahşice öldürüldüklerinde “ölmüş” den bahsediyorlar. Bu seçimler olayların algısının bozulmasına katkıda bulunur.


Kelimelerin hafife almamamız gereken bir ağırlığı vardır. Olduğu gibi anlatmak sadece bir doğruluk meselesi değil, aynı zamanda etik bir sorumluluk eylemidir. Her gazetecinin, editörün ve iletişimcinin elinde açıklık ve adalet sağlama ya da kafa karışıklığını ve nefreti sürdürme olanağı vardır.


Bugün bu gücün her zamankinden daha fazla farkında olalım. Ve şunu hatırlayalım Kelimeler iyileştirebilir ya da yaralayabilir, birleştirebilir ya da bölebilir. Belirsizliğin ve acının bu kadar fazla olduğu zamanlarda, sözlerimize dikkat edelim. Sorumlu olalım.


Bu köşenin yazarı JAE 3'ün (Arjantinli Yahudi Girişimciler, İşadamları ve Yöneticiler) kurucu ortağıdır.